Özel Mersin Çözüm Kurs Merkezi Müdürü Ali İhsan Söylemez ile Mersin’de pandemi nedeniyle büyük zorluklar yaşayan eğitim camiasının sorunlarıyla ilgili röportaj gerçekleştirdik. Söylemez habernews24.com Genel Yayın Hikmet Durgun’a önemli açıklamalarda bulundu.
Söylemez ile gerçekleşen röportaj şöyle;
Hocam biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
Söylemez: “Hikmet bey merhaba, eğitim kurumumuza hoşgeldiniz. Hikmet bey, ben 1977 yılında Mersinde doğdum. İlk, orta ve lise eğitimimi Mersinde tamamladım. 1998 yılında Konya’da yerleştiğim Selçuk Üniversitesi Sosyoloji bölümünü 2002 yılında bitirdikten sonra, 2003 yılında Muğla’da yerleştiğim Muğla Üniversitesi Felsefe Grubu Öğretmenliği Tezsiz Yüksek Lisansımı da 2004 yılında tamamladım. 2005 yılında ise Adana’da, MEB Hizmetiçi Eğitim Kursunu başarılı bir şekilde tamamlayarak, “Ölçme Değerlendirme ve Rehberlik” sertifikası aldım. 2005-2006 eğitim-öğretim yılında Mersinde başladığım öğretmenlik hayatımı, 15 yıldır dershane, temel lise, özel öğretim kursu ve kişisel gelişim kursu gibi özel öğretim kurumlarının içinde rehber öğretmen ve yönetici olarak ve binlerce insanı sınavlara hazırlayıp liselere ve üniversitelere yerleştirmenin haklı gururunu yaşayarak geçirdim. Öğretmenlik hayatımın son 7 yılını “Mersin Çözüm Kurs Merkezi” ailesinin içinde zevkle ve mutlulukla yer alarak, öğrencilerime yardımcı olmaya çalışıyorum. 5 yıl rehber öğretmen olarak görev aldığım “Mersin Çözüm Kurs Merkezi”nde, son 2 yıldır da yönetici olarak devam etmekteyim.
Türkiye’de dershane veya kursların tarihini bize özetlemeniz mümkün mü?
Söylemez:” Okul sisteminin varlığına karşın, insanların daha çok öğrenme isteği duyması okul sistemi dışında ücretle ders alma “özel ders” ihtiyacını ortaya çıkartmıştır. Özellikle bazı alanlarda özel ders almak bir ayrıcalık olarak görülmüş ve bu olgu farklı öğrenme alanlarına yayılarak günümüzde de devam etmektedir. Ücretle ders alma ihtiyacı giderek kurumsallaşmış ve Türkiye’deki adıyla “Özel Öğretim Kurumları” doğmuştur. Türkiye’de “Özel Öğretim Kurumları” adı altında dershanelerin kuruluş tarihini 1915’te yayımlanan Özel Okullar Talimnamesi’ne kadar götürenler var. Ancak bugünkü anlamda ilk dershanelerin 1960’lı yılların ortalarında açıldığını söyleyebiliriz. Özel dershaneler ilk kez 08.06.1965 tarih ve 625 sayılı yasa ile açılmışlardı. Bu tarihten sonra merkezî sınavların çoğalmasıyla özel dershaneler de yayıldı. Ancak; 15 Temmuz 2016 yılındaki FETO hain darbesinden önce, FETO ile mücadele adı altında, FETO’nun dershanelerinin kapatılmasına yönelik başlayan hareket, 5 Temmuz 2014 Cumartesi günü resmî gazetede yayımlanan yönetmelik ile resmi boyut kazandı. Ancak bu yönetmelik maalesef kurunun yanında yaşın da yanmasına neden olup FETÖ dershanelerinin dışındaki dershanelerin de kapanmasına yönelik hukuki bir zorunluluk oluşturdu. 2015 yılında dershanelerin özel okula ve temel liseye dönüşmeleri sürecinden önce 4500’e yakın dershane vardı. 2014 yılında kapatılan dershaneler 2019 yılında LGS ve YKS gibi sınavlara hazırlanan öğrencilerin ihtiyaç ve istekleri, ailelerin merdiven altı kaçak özel dershane ve kaçak özel ders ofislerine yönelmeleri oldu. Bu yönelme sonucunda MEB tarafından Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinde yapılan değişiklik sonucu özel öğretim kursu ve kişisel gelişim kursu adı altında faaliyetlerine kısıtlı da olsa tekrar başladı.
Hocam, Türkiye’de dershane veya kursların amacını/işlevini bize açıklayabilir misiniz?
Söylemez:” Dershane veya özel öğretim kurslarının amacını/işlevini de şöyle açıklayabilirim: Türkiye’de sınavla alan devlet liselerine ve özel öğretim kurumlarından olan ve sayıları hızla artan bazı özel liselere giriş ve üniversiteye hazırlık amaçlı dershanelerin eğitim sistemimiz içindeki yeri ve önemi dikkat çekici hale gelmiştir. Lise ve üniversiteye hazırlık sürecinde öğrenciler ve aileleri dershaneyi, zaten büyük bir rekabetin yaşandığı sınav dönemlerinde “kaçınılmaz olarak gidilmesi gereken bir yer” olarak algılamaktadırlar. Maddi durumları yetsin veya yetmesin, her aile çocuğunu bu süreçten mahrum bırakmamak için elinden gelen her türlü fedakarlığı yapmaktadır. Ülkemizde okullardaki ölçme sistemi ile merkezi sınavlarda kullanılan ölçme sistemi arasındaki farklılık dershane sistemine olan ihtiyacı ortaya çıkarmıştır. Yani “liseye ve üniversiteye giriş sınavlarının ortaöğretim süreciyle tam bir uyum içinde olmaması” bu kurumların en temel tercih nedenleri arasında yer almaktadır. Üniversiteye giriş sınavında öğrenciler çoktan seçmeli testlerle karşılaşırken, liselerde klasik yazılı sınavlarla değerlendirilmektedir. Bu da öğrencileri bu pratik çözüm yollarını ve sınavda çıkan soru tiplerini öğrenebilecekleri bir yer arayışına itmiştir. Günümüzde de özel öğretim kursları veya kişisel gelişim kursları hem ülkemizin bir gerçekliği olan ve öğrencilerin gelecekleri için çok önemseniyor. LGS ve YKS gibi toplamda dört milyona yakın genç insanın girdiği sınava hazırlayarak ve onlara büyük destek olarak bir umut ışığı olmakta hem de devlet okullarına yerleşemeyen öğretmenlere istihdam sağlayarak ülkenin yükünü hafifleterek katkı sunmaktadır. Özetle; bilimsel literatürde dershaneler “gölge eğitim sistemi” olarak da bilinmektedirler. Bunun sebebi, dershanelerin, eğitim sistemine paralel bir şekilde var olması ve dersler vermesidir. Önceleri öğrencilerin okuldaki derslerine bir takviye olarak görülen özel dershaneler ilerleyen yıllarla birlikte sınava hazırlığın amaçlandığı kurumlar görünümünü almıştır. Yani özel dershaneler, zamanla eğitim sistemimizde kademeler arası geçişi düzenlemenin en önemli aracı olan merkezi sınav uygulamalarıyla daha da büyümüştür. “
Hocam, Türkiye’deki dershanelerin veya özel öğretim kurslarının ve burada istihdam edilen öğretmenlerin durumlarını veya varsa son dönemde pandemiye bağlı olarak yaşadıkları sıkıntıları anlatabilir misiniz?
Söylemez:” FETO’yla mücadele adı altında, FETO’nun dershanelerinin kapatılmasına yönelik başlayan hareket, 5 Temmuz 2014 Cumartesi günü resmî gazetede yayımlanan yönetmelik ile dershanelerin kapatılması veya temel liselere dönüşüm zorunluluğuna resmi boyut kazandırdı. Ne yazık ki bu yönetmelik, FETO dershanelerinin dışındaki tüm öğretmenler için iş/istihdam olanağı yaratan dershanelerin de son bulmasına yol açtı. 2015 yılında dershanelerin özel okula veya temel liseye dönüşmeleri sürecinden önce 4500’e yakın dershane ve bu dershanelerde çalışan yüzbinlerce öğretmen vardı. Maalesef bu süreçte hem dershane sahibi işverenler hem de dershanelerde yüzbinlerle ifade edilen çalışan öğretmenler çok ciddi ekonomik ve psikolojik sorunlarla karşılaştılar. Dershane sahipleri içinde ekonomik durumu iyi olanlar özel okula veya özel temel liselere dönüştüler; ancak ekonomik durumu iyi olmayanlar ise kurumlarını temelli kapatmak zorunda kaldılar. Öğretmenler ise özel okullarda ve temel liselerde, dershanelerdeki kadar ihtiyaç olmadığından işsiz kaldılar, kredi vb. borcu olanlar, bunları ödemekte zorlandılar, bazıları sektör değiştirmek zorunda kaldı. Hatta büyük çoğunluğu kendi ana mesleğini bırakıp polis olma mücadelesine girdiler. 2014 yılında kapatılan dershaneler, 2019 yılında LGS ve YKS gibi sınavlara hazırlanan öğrencilerin ihtiyaç ve istekleri, ailelerin merdiven altı kaçak özel dershane ve kaçak özel ders ofislerine yönelmeleri sonucunda, MEB tarafından Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinde yapılan değişiklik sonucu özel öğretim kursu ve kişisel gelişim kursu adı altında faaliyetlerine kısıtlı da olsa tekrar başladı. Ancak, dershanelerin 2014 yılında çıkarılan yönetmelikle kapatılması veya özel okul ve temel liselere dönüştürülmesiyle başlayan can cekişmeleri, 2019’da yeniden açılan özel öğretim kurslarının ve kişisel gelişim kurslarının 2019 Mart ayında pandemiye bağlı olarak uzun sure uzaktan eğitimle devam etmesi, 2020-2021 eğitim-öğretim yılında eğitimin nasıl olacağı belirsizliğine bağlı olarak öğrenci kayıt sayılarının ciddi anlamda düşmesi sonucu, özel öğretim kurslarını ve kişisel gelişim kurslarını ekonomik olarak daha da berbat duruma getirdi.
Hükümetin de, bu süreçte özel öğretim kurumlarına ciddi anlamda bir desteği olmadı. Hükümetin bu kurumlara gereken desteği sağlamaması, bu kurumların gücünü tamamen eritti. Çünkü bu süreçte kurumların giderleri aynıyken, gelirlerinde çok ciddi bir düşüş yaşandı. Özel öğretim kurslarının ve kişisel gelişim kurslarının sahiplerinin ekonomik darboğaza girmeleri, onları farklı arayışlara itti. Bu durumdan kurtulmak amacıyla birçok eğitim kurumu bankalardan krediler çekerek ayakta kalmaya çalıştılar. Çevremde gördüğüm kadarıyla kurumların bazıları kapanma kararı aldı, bazıları yeni ortak ve ortağın getireceği sıcak parayla biraz daha dayanma veya mücadele etme yolunu seçti. Ancak durum böyle devam ederse, sektörde çok büyük özel öğretim kurumları dışındaki orta ve küçük ölçekli birçok özel öğretim kurumu kapılarına kilit vurmak zorunda kalacak. Yine özel öğretim kurumu sahiplerinin bu ekonomik darboğazdan kurtuluş reçeteleri, doğal olarak öğretmenlere de olumsuz bir şekilde yansıdı. Çünkü birçok kurum ve işveren ayakta kalabilmek için, yukarıda saydıklarıma ek olarak, ya öğretmen sayısını azaltma yolunu seçti ya da öğretmenlerinin maaşını ödemekte zorlandı. Bu süreçte işsiz kalan veya maaşını düzenli bir şekilde alamayan öğretmenler de ya kredi çektiler ya da eş dosttan borç alarak yaşamaya devam ettiler. Tabi ki özel öğretim kursu ve kişisel gelişim kursunda gelişen bu olumsuz durum insanları ekonomik olduğu kadar, psikolojik olarak da çok yıprattı. “
Ali İhsan hocam, Çözüm Kurs Merkezinden de bahsedebilir misiniz?
Söylemez: “Çözüm Kurs Merkezi”nin sahipleri 2004 yılında Camişerif Mahallesi, Uray Caddesi üzerinde, merkez postanenin arkasında kavram dershanesini açıyorlar. 4 yıl sonra da Yenişehir’de bu kurumun şubesini açıyorlar. Benim de 2014 yılında dahil olduğum bu özel öğretim kurumunun sahipleri, 2018 yılında radikal bir karar alarak yayın kalitesi daha üst düzey, yayın yelpazesi daha geniş, yeni nesil sorulardan oluşan ve sürekli kendisini güncelleyen “Çözüm Yayınları” ile çalışmaya başladılar ve son 3 yıldır da “Çözüm Kurs Merkezi ” adı altında eğitim-öğretim hayatlarını sürdürüyorlar. Açıldığı günden bugüne binlerce öğrenciyi, sınavla girilen liselere ve üniversitelere gönderen ve öğrencilerin okuldaki akademik gelişimlerine destek olan “Çözüm Kurs Merkezi”, Mersinin en eski, en köklü ve en güçlü özel öğretim kurumlarından bir tanesidir diyebilirim.