Ana Sayfa / Manşet / Sağlıkçılardan sandıklara sahip çıkma çağrısı

Sağlıkçılardan sandıklara sahip çıkma çağrısı

Mersin Tabip Odası ile Mersin Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), tarafından “Ülkeye sahip çıkmak, sandığa sahip çıkmaktan geçer” konulu ortak basın açıklaması düzenlendi. Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde gerçekleştirilen ortak açıklamayı Mersin Tabip Odası Başkanı Nasır Nesanır okudu.  Başkan Nesanır, ülkemizin bir seçim sürecinden geçtiğini hatırlatarak, “14 Mayıs’ta birinci turu yapılan seçimlerde hiçbir adayın yeterli çoğunluğu sağlayamaması nedeniyle 28 Mayıs’ta ikinci turu yapılacaktır. Mersin Tabip Odası olarak gerek hekimlerimizin, gerek diğer sağlık çalışanlarının ve halkımızın sağlık üzerinden yapacağımız değerlendirmeleri dikkate alarak sandığa sahip çıkmaları ve önümüzdeki beş yılı daha özgür, daha demokratik, daha insani çalışma koşulları, daha sağlıklı bir ortamda yaşamamıza katkı sunmalarını önemsiyoruz” dedi.

 12 HEKİM KATLEDİLDİ

Son 20 yıldaki en önemli sorunlarının sağlıkta şiddet vakalarının artması olduğuna dikkat çeken Başkan Nesanır, “doktor dövme” diye adlandırılan bir “hakkın” oluştuğuna hep beraber tanık olduklarını,  bu “hakkın” çoğu zaman doktor öldürmeye kadar vardığını ve son 17 yıl içerisinde 12 hekimi kaybettiklerini söyledi. Başkan Nesanır, açıklamasına şöyle devam etti:

 SAĞLIKTA DEVRİM YAPILDI!

Sağlıkta “devrim”  yapıldı son 20 yıl içerisinde. Bu devrim sayesinde beş dakikada muayene cambazlığına zorlandık. Beş dakikada anamnez alma, muayene yapma, tahlil isteme, bilgileri bilgisayara geçme, reçete yazma gibi Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği 20 dakikalık süreyi, iktidarın yaptığı “devrim” sayesinde beş dakikaya indirdik.

 TURKUAZ TABLO “KOCA BİR YALAN”

2020’de tüm dünyayı saran COVID-19 pandemisinde Sağlık Bakanı’nın her gece televizyonda gösterdiği turkuaz tablonun “koca bir yalan” olduğunu TUİK’in 2020-223 yılı ölüm istatistikleri yayınladığında açığa çıktı. Türkiye’de 200 bin insan önlenebilir bir hastalıktan hayatını kaybetti. Halka beş maskeyi dağıtmayı beceremeyenler 560 sağlık çalışanın da yaşamını kaybetmesine neden oldu.

 HEKİMLER YURTDIŞINA GİTMEYE BAŞLADI

Son 20 yılda sağlık ortamında yaşanan tüm sıkıntıları hekimin üzerine yıkmaya çalışan, “giderlerse gitsinler” diyen bir ortam sayesinde her yıl 2 binin üzerinde hekim yurt dışına gitmeye başladı. Angarya çalışmaların, 36 saatlik nöbetlerin, günde 100’den fazla bakılan hastaların sonucu, hekimler artık TUS’a hazırlanmak için değil, yurt dışına gitmek için yabancı dil kurslarını aşındırmaya başladılar.

 20 YILDA 30 BİN 546 İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ

Daha önce olmayan “iş sağlığı yasası” çıkarıldı son 20 yılda ülkemizde ama 30 bin 546 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını kaybetmesini izledik sadece. Zonguldak’ta 30 maden işçisi öldüğünde “güzel öldüler” diyen hükümet, Soma’da 301 madenci öldüğünde “bu işin fıtratında var” diyebildi.

YÜZLERCE İLAÇ PİYASALARDA BULUNAMAZ HALE GELDİ

SSK Hastanelerini Sağlık Bakanlığı’na devrettiklerinde “ilacını istediğin eczaneden alabileceksin” dediler, yüzlerce ilaç piyasalarda bulunamaz hale geldi. Eğer bulabildiğimiz ilaç reçetedeki benzer ilaçların en ucuzu değilse aradaki fark vatandaşın cebinden çıkmaya başladı. Bu paraya ayrıca muayene ücreti ve reçete bedeli de eklenince ilaçlar elden almaktan daha pahalıya gelir oldu.

 ARSAYI DEVLET VERİYOR, PARSAYI ŞİRKETLER TOPLUYOR

Beş yıldızlı otel görünümünde Şehir Hastaneleri kurdular son 20 yılda. Devletin arazisine özel şirket hastane kuruyor, karşılığında 25 yıl hem kira alıyor, hem de hastanenin rantını yiyor. Oysa bir şehir hastanesine verilen 2-3 yıllık kirayla o hastaneyi devletin yapması mümkün. Yani, arsayı devlet veriyor, parsayı şirketler topluyor. Bu arada “şehir dışı şehir hastaneleri” açılınca şehrin içindeki hastaneler de kapatılıyor.

 SOYGUN SİSTEMİ!

Son 20 yılda çıkardıkları GSS yasası ile “herkesin sağlık sigortası var” dediler ama primini ödeyemeyen esnaf ve zanaatkârlar, çiftçiler, okul hayatı bitip de çalışamayan gençler, işsizler sağlık sigortasından faydalanamadı. Sigortası olanlar da “muayene ücreti”, “katılım payı”, “reçete bedeli” adı altında sağlık sisteminden ziyade soygun sistemi ile karşı karşıya kaldı.

“SAĞLIK SİSTEMİNİN DEĞİŞMESİNİ İSTİYORUZ”

Bu örnekleri çoğaltmanın mümkün olduğunu aktaran Başkan Nesanır,  sağlık sisteminin değişmesini istediklerini vurguladı.  “Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının insanca yaşayabileceği bir dünya, insanca çalışabileceği bir sağlık ortamı ve iş güvencesine, halkımızın da eşit, ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir bir sağlık sistemine kavuşmasını istiyoruz” diyen Başkan Nesanır,  gerek devlet için ve gerek vatandaşlar için çok daha masraflı, çok daha zor olan tedavi edici sağlık hizmetlerinin değil, daha etkin, daha ucuz ve insana değer veren koruyucu sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılmasını istediklerinin altını çizdi.

“SEÇİMLERDE OYUMUZU KULLANALIM”

Başkan Nesanır, son olarak yurttaşlara seslenerek, “Sizin için de bu talepler geçerli ise, son 20 yılın sağlık politikaları sizleri tükenmişlik sınırına getirdiyse, yurt dışında değil kendi ülkemde, şiddet ve ölüm riskini yaşamadan iyi hekimlik yapmak istiyorum diyorsanız 28 Mayıs’ta sandığa sahip çıkalım. Güvenli ve güvenceli çalışma ortamlarının sağlandığı ve kötü çalışma koşullarının düzeltildiği yarınlar için; Salgınlarda, depremlerde yüzbinlerce insanımızı kaybetmemek için; Bir avuç insanı zenginleştirirken topluma açlığı ve sağlıksızlığı dayatan yapıdan kurtulmak için; Kadınların özgür oldukları, şiddet nesnesi kılınmadıkları, sahiplendirilip öldürülmedikleri yarınlar için; Yurttaşlarımızın demokratik iradesine saygı duyulduğu güzel günler için; Doğanın ve geleceğimizin tahrip edilmemesi için; Herkesi 28 Mayıs tarihinde seçimlerde oyumuzu kullanmaya ve sandıklarımızdaki oylara sahip çıkmaya çağırıyoruz. Emek bizim, oy bizim, gelecek hepimizin!” şeklinde açıklamasını sonlandırdı.

 

 

PAYLAŞIN
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  

Hakkında haber news24

Tekrar kontrol edin

Mersin Uluslararası Limanı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Kutladı

Mersin Uluslararası Limanı (MIP), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında liman çalışanlarının çocuklarıyla ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir