Ana Sayfa / Manşet / CHP’li Milletvekilli Cihangir İslam: HDP Millet İttifakı içinde yer almalı

CHP’li Milletvekilli Cihangir İslam: HDP Millet İttifakı içinde yer almalı

Saadet Partisi’nden istifa ettikten sonra bir süre siyasete bağımsız olarak devam eden Cihangir İslam, “Israrla HDP’nin de Millet İttifakı’nın içinde olmasını başından beri savundum, hala daha savunuyorum” dedi.

Independent Türkçe’den Can Bursalı’ya konuşan Prof. Dr. Cihangir İslam, “Muhafazakarlar en sert iktidarı AK Parti döneminde tecrübe ediyor; HDP Millet İttifakı içinde yer almalı” ifadesini kullandı.

İslam’ın HDP’ye ilişkin açıklamaları şöyle;

“15 Temmuz’da sokağa çıkanlar AK Partililerden ibaret değil”

2017’deki referandum sürecinde birbirine benzemeyen siyasi gelenekler bir arada ‘Hayır’ çalışması yaptı. Sizin de içinde olduğunuz birlikteliği ne sağladı?

Mesela 15 Temmuz’da ilk sokağa çıkan kesim oldukça heterojen bir kesimdir. Sadece AK Partililerden oluşmaz. 2015’te 7 Haziran seçimlerinde de HDP’nin TBMM’de temsil ediliyor olmasını isteyenler sadece HDP’lilerden oluşmuyordu. Bunlar bir toplumun ortak bir akıl ile geliştirdiği refleksler ve son derece sağlıklı. Yani ülkeyi düze çıkaracak olan yapılanma da bu filizlenmeden doğacaktır. HDP olması önemli değil. Bu Saadet Partisi de olabilirdi, başka parti de olabilirdi. Ama bu insanlar temsil edilmeli, yani onlara bir kürsü açmak ve söz hakkı vermek, kendilerini ifade etmesinin ortamını sağlamak çok önemli bir şey bence. Bütün iş buradan başlıyor zaten.

15 Temmuz’da da insanlar şunu dedi; tamam kardeşim ben AK Parti’ye muhalifim ama, ben darbeyle gitmelerini istemiyorum. Türkiye darbeler tarihini bilenlerin hareket tarzı böyledir. Yani biz geçmişte rahmetli Menderes’i seçimle muhalefete oturtabilseydik, bugün demokrasimiz çok farklı bir yerde olurdu. Bu şuurlu hareketle bu şuurlu seçmen kitlesi daha sonra büyüdü. İşte 12-13 puanlık bir yer değiştirmeyi referandumda görüyoruz. Daha sonra Adalet Yürüyüşü’nde kendisini ortaya koydu. Yani Sayın Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisi’ne getirdiği bu yeni hava, yeni siyaset, kucaklayıcı siyaset, bence kendini oralarda iyice göstermeye başladı. 2 milyon kişi, Maltepe’de toplandı. Herhangi bir siyasi parti 2 milyon kişiyi toplayabilir. Ama ben ondan bahsetmiyorum. Orada heterojen yapının, 2 milyon kişinin gönüllü olarak o meydana gelmesi, başka bir değeri bizim karşımıza çıkartıyor. Yine bu az önce bahsettiğim silsilenin bir devamıdır. Çünkü orada bir parti sloganı kullanılmadı, hak, hukuk, adalet sloganı kullanıldı. Başka da bir slogan kullanılmadı. Ve daha sonra, işte tam da biz o dönemde sivil toplum çalışması içerisindeydik. Ve tabi ki bizim kaygımız, bütün muhalefeti bir arada tutmak kaygısıydı. Hak Adalet Platformu olarak faaliyet gösterdik o dönemde.

“Israrla söylüyorum, HDP Millet İttifakı’nda yer almalı”

Siyaset, 3 yıldır ittifaklar üzerinden devam ediyor. Sizce CHP’nin içinde bulunduğu Millet İttifakı’nda HDP de yer almalı mı?

Israrla HDP’nin de Millet İttifakı’nın içinde olmasını başından beri savundum, hala daha savunuyorum. Tabi birtakım problemler tek taraflı değil, siyasetin içinden baktığınız zaman daha farklı. Sivil toplum bize şunu öğretti; farklı kimliklerle, benzer siyasetler güdülebilir. Yani bugün siyasete baktığınızda bazı siyasetçiler -bugün bizi yönetenler de öyle düşünüyor- zannediyor ki ben tek bir kimlik yaratırsam, tek bir kimlik oluşturursam, ülke düze çıkar. Hayır böyle değil. Önemli olan şudur: Farklılıklarımıza rağmen sizinle biz aynı mekânı bir hukuk sistemi, bir adil sistem içerisinde paylaşabiliyor muyuz? Birbirimizin arkasını kollayabiliyor muyuz? Birlikte iş yapabilme becerimiz var mı? Yöneticimizi bu ülkeyi yöneteceğimizi, mevzuatımızı birlikte tayin edebiliyor muyuz?

İstanbul seçimlerinde tesettürlü çarşaflı Saadet Partisi elemanları ile son derece modern giyim içerisindeki CHP üyelerinin birlikte seçim yaptığına birlikte, el ele çalışma yaptığına verilen molada lokmasını ekmeğini, suyunu paylaştığı bir ortama şahit olduk. Türkiye’nin şartları bu durumu bu noktaya getirdi, iyi ki de bu noktaya getirdi. Bu çok büyük bir kazanım.

Söylediklerinizden, muhalefetteki birleşmeyi AK Parti’nin sağladığı sonucu çıkar mı?

Evet bazen şerden de hayır çıkar. Yani maruz kaldığımız ortak bir kötülük karşısında, hem iyinin ne olduğunu düşünmeye başlarız, hem de bu iyiyi nasıl pratize edeceğimizin yollarını ararız.

Ben bu halkın bunu becereceğini zaten umuyordum, biliyordum, hissediyordum. Ama şimdi artık gün geçtikçe yayılıyor. Şu anda ne oluyor, şu anda başkasını kendisi gibi düşünmeye ve olmaya zorlayanlar aslında son derece gayrı medeni ve hatta yabani duruyorlar ve toplumun önemli bir kesimi tarafından da bir anlamda yadırganıyorlar. Özellikle CHP’nin İyi Parti’nin Saadet Partisi’nin, Demokrat Parti’nin, ısrarla HDP’nin de bu işin içinde olmasını başından beri savundum, hala daha savunuyorum. Gelecek Partisi ve Deva Partisi de bu ittifakın içinde yer almalı. Büyümeye elverişli taraf, bu çoğulcu taraftır. Ve her geçen gün de büyüyor. Zaten şu anda bütün anketler gösteriyor ki, muhalefet büyüyor. Türkiye’de bugün AK Parti MHP, BBP, Vatan Partisi gibi düşünmeyenler çoğunlukta.

***

HDP’nin içinde olduğu bir formülün Türkiye için daha sağlıklı olduğunu söylüyorsunuz. Parti yönetimine de ilettiniz mi bu görüşünüzü?

Öncelikle sorularımı parti adına değil, kendi adıma yanıtladığımı belirteyim. Bütün partiler içerisinde İyi Parti’de de CHP’de de HDP ile mesafeli olanları ve HDP ile daha yakın ilişkide olmak isteyen gruplar var. Bu belli. Saadet Partisi’nin içinde de böyle olduğunu söyleyebilirim. Ama Türkiye’de çoğulcu bir demokrasinin yerleşmesi için bütün partiler kendi kimliklerini koruyarak, ortak prensipler ölçüsünde birbirine yaklaşmalı. Yani şu anda muhalefetin iki görevi var. Birincisi devleti yeniden yerine oturtmak, ikincisi kendi programını uygulamak. İşte bu devleti ve ilişkilerimizi yeniden sağlıklı bir şekilde yerine oturtacaktır. İttifakımızın kapısı herkese açıktır. Yani MHP’ye de AK Parti’ye de açıktır, onlar da katılabilir. Ama onlar tek başına ve şeffaf olmayan, otoriter bir biçimde yönetmek istiyorlar.


 

PAYLAŞIN
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  

Hakkında haber news24

Tekrar kontrol edin

Hukukçulardan Cemaatin kaçak inşaatında ölen 2 işçi için adalet çağrısı

Çağdaş Hukukçular Derneği, Adalet İçin Hukukçular ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Mersin Şubesi üyesi avukatlar, ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir