Ana Sayfa / Manşet / Bildiri yayımlayan 103 Amiral tespit edildi savcılık ifadeye çağıracak

Bildiri yayımlayan 103 Amiral tespit edildi savcılık ifadeye çağıracak

Türkiye’de 103 emekli amiralin Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı’nın cübbe ve sarık ile fotoğraflarının ortaya çıkması ve son günlerde gündeme gelen Montrö Boğazlar Antlaşmasıyla ilgili yayınladığı bildiri çok tepki yarattı. Hükümet ve Ak Parti bildiriye çok sert tepki gösterirken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bildiriyle ilgili soruşturma başlattı. Savcılık bildiriye imza atanları tek tek tespit ederek yakında ifadeye çağıracak.

Edinilen bilgilere göre Türkiye’de 103 emekli amiral, Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı’nın cübbe ve sarık ile fotoğraflarının ortaya çıkması ve son günlerde gündeme gelen Montrö Boğazlar Antlaşması’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iptal etme yetkisinde olduğuna dair tartışmalara ilişkin bir bildiri yayımladı. Hükümet temsilcileri ve Milli Savunma Bakanlığı (MSB) bildiriye tepki gösterdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bildiriyle ilgili soruşturma başlattı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bildiriye sert tepki göstererek, Twitter’dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Büyük Türk milleti üniformaya aşıktır. Üniformayı taşımak şereftir. O şerefi emekli olduktan sonra taşımak daha büyük şereftir. Demokrasiye, devlete ve millete sadakatle bağlı, rütbesini üniformasını siyaset malzemesi yapmayanları daima şükranla yad ederiz… Ya diğerleri…”

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Seçilmiş siyasi iradeye yönelik kullanılan bu ilkel dili kınıyoruz.” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yarın 15.00’te bir değerlendirme toplantısı yapacağını açıkladı. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) da bildiri nedeniyle yarın toplanacak.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bildiriyle ilgili soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında bildiriye imza atanlar tespit edildi ve yakında ifadeye çağırılacakları öğrenildi.

103 amiralin imzasını taşıyan açıklama metninde şu ifadeler yer aldı:

“Son zamanlarda gerek Kanal İstanbul, gerekse Uluslararası Antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır.

Türk Boğazları, dünyanın en önemli suyollarından biri olup, tarih boyunca çok uluslu antlaşmalara göre yönetilmiştir. Bu antlaşmaların sonuncusu ve Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir. Montrö, Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup Karadeniz’i barış denizi yapan sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin II. Dünya Savaşında tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır. Bu ve benzeri nedenlerle, Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.

Diğer taraftan; son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur. TSK ve özellikle Deniz Kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK’nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir.

Bu gerekçelerle, TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına çıkmış, Atatürk’ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz. Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.

Türk Milletinin bağrından çıkan şanlı bir geçmişe sahip, Ana ve Mavi Vatan’ın koruyucusu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yetiştirilmesi elzemdir. Ülkemizin her köşesinde denizde, karada, havada, iç güvenlik bölgesinde ve sınır ötesinde fedakârca görev yapan, Mavi Vatandaki hak ve menfaatlerimizin korunması için Atatürk’ün gösterdiği yolda canla başla çalışan cefakâr Türk Denizcilerimizin yanındayız.”

 

PAYLAŞIN
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  

Hakkında haber news24

Tekrar kontrol edin

GÜNDEM Türkiye BM çalışanları: Yoksulluk sınırında yaşıyoruz, sesimizi duyun

Türkiye BM çalışanları, yoksulluk sınırında yaşadıklarını vurgulayarak diğer ülke çalışanlarından daha az maaş aldıklarını söyledi. ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir