Mersin’de DEM Parti Mersin il binasında da 14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu’na ilişkin panel düzenlendi.
Mersin Barış Anneleri Meclisi, Akdeniz ve Toroslar Belediye Meclis Üyeleri, DEM Parti Gençlik Meclisi ve çok sayıda kişinin katıldığı panel, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler için 1 dakikalık saygı duruşu ile başladı.
Panelde ilk olarak konuşan 14 Temmuz tanığı Gani Alkan, Diyarbakır Cezaevi’nin Kürt halkının hafızasında sıradan bir cezaevi değil, köklü bir direnişin ve özgürlük mücadelesinin sembolü olarak yer ettiğini vurguladı. Gani Alkan, Elbette dostum, işte tamamen tırnak içinde olacak şekilde yeniden yazılmış paragraf: “14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu, bir halkın teslim alınamayacağının, zulme karşı bedenini siper edebileceğinin en somut ifadesidir. Kemal Pir, Hayri Durmuş ve Akif Yılmaz, yalnızca cezaevindeki baskıya değil, halkımızın topyekûn inkârına karşı direndiler. Onlar, zindanda yaktıkları ateşle özgürlük meşalesini kuşaktan kuşağa devrettiler” diye belirtti.
Ardından konuşan DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi Nur Uykur, zindan direnişinin halkların hafızasına kazınan bir özgürlük mirası olduğunu belirterek, “Kemal Pir yoldaşın ‘Biz nasıl daha fazla ses yaparız’ çıkışıyla, Hayri Durmuş’un mahkemede sergilediği duruşla büyüyen bu direniş; sadece bedenlerin değil, bir halkın iradesinin de açlığa yatırılmasıydı. Diyarbakır Cezaevi’ndeki mücadeleyle örülen çizgi bugün gençlik, kadın ve toplum mücadelesinde yaşatılıyor” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’ne ilişkin sinevizyon gösterimi izlendi. Ardından sanatçı Kadir Çat’ın seslendirdiği “Kemal Pir Yoldaş” stranı ile panel son buldu.