Ana Sayfa / KADIN / Çözüm bulunmazsa Mersin’de 30 bin ev kaçak durumuna düşecek

Çözüm bulunmazsa Mersin’de 30 bin ev kaçak durumuna düşecek

Mersin Valiliği ile Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü,1987 ile 2014 yılları arasında belde belediyeleri, kıyı kenar çizgisi içinde konut yapılmasına izin verdi. Ankara, kıyılardaki bu yapılaşmaya senelerce göz yumdu. 2014 yılında belde belediyeleri kapandı. 11 yıl da öyle geçti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 1987’den beri konut yapılan kıyıları yeni hatırladı! Belediyeleri yeni bir krizin içine soktu.

Mersin Valiliği ile Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, 1987 ile 2014 yılları arasında kıyı kenar çizgisi içinde yapılmasına göz yumulan binlerce konut ve iş yerinin faturasını yıllar sonra Mersin Büyükşehir Belediyesine kesti. Valiliğin yazısı uyarınca belediye meclisinden karar çıkarsa yaklaşık 30 bin konut ve iş yeri kaçak durumuna düşecek. Meclis bu yönde bir karar almazsa da valiliğin ve Çevre Müdürlüğünün belediyeyi mahkemeye verme hakkı doğacak. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Geriden gelen sorunlarının günahını niye bize yüklüyorsunuz? 30 binin üzerinde konut etkilenir. Bu küçümsenecek bir rakam değil. Ben topu oraya atalım demiyorum ama onlar da topu bana atmasınlar. Ortak çözüm bulalım” dedi.

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi Temmuz ayı olağan toplantısına, Silifke ilçesine bağlı Narlıkuyu ile Atakent arasındaki sahil şeridinde, 1987 ile 2014 yılları arasında, kapatılan belde belediyeleri döneminde yapılan ve kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan konutlarla ilgili tartışmalar damga vurdu.
Mersin Valiliğinin ve Çevre Müdürlüğünün, Mersin Büyükşehir Belediyesine gönderdiği ve söz konusu beldelerdeki kısmi yapılaşma kararının iptal edilmesini öngören mevzuat hükümleri geriye dönük uygulanırsa binlerce konut kaçak duruma düşecek.

“40 YIL ÖNCE ALINAN TAPULAR ÇÖP OLUR”

Konu üzerine söz alan Silifke Belediye Başkanı Mustafa Turgut, “Bu bölgenin imar planı 40 yıla dayanıyor. 1987 yılında ilk imarlar yapılmış. Daha sonra belde belediyeleri kurulmuş. Bu konunun tekrar komisyonda değerlendirilmesini öneriyorum. Konu ciddi, muhataplar çok fazla. Alınan karar ilçe belediyesinin 1/1000 ölçekli planına kalmadan burada yapılmalı” dedi.
Belediye meclisi üyesi Cemil Sungur da “Çok hassas ve önemli bir konu. Bu bölge kıyı kenar kanununun uygulanması durumunda Narlıkuyu’da yaklaşık 500 civarında, Atakent’te de 2 bin 500 civarında konut ve işyerinin etkileneceğinin bilinmesi lazım. Bu insanlar hem maddi hem manevi anlamda mağdur edilir. O bölgede yaşayan vatandaşlar arasında infial yarattı. Komisyona iade edilmeli. Ruhsatlı yapı almış insanlar 40 sene sonra tapuları çöp olacak. Böyle bir şey ciddi anlamda mağduriyet yaratır” dedi.

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi İmar Komisyonu Başkanı Uğur İnce de “İmar planı yapıldı, askıya çıktık ve Mersin Valiliğinden, Çevre Müdürlüğünden itirazlar geldi. Bu konu sadece belediyelerin çözebileceği bir konu değil. Bizim Mersin sahil şeridinde Çeşmeli, Tömük, Erdemli, Silifke sahil şeridinin 1980’lerden beri imar planları var. 1987 yılında Silifke Belediyesi Kızkalesi-Atakent-Narlıkuyu arası için imar planı yapıyor. 1992 yılında belde belediyeleri kuruluyor. 6 kez plan revizyonu yapılıyor. 2014 yılında bu belediyeler kapanıyor ve o süre içinde bu belde belediyelerin imar planlarına hiç itiraz olmuyor. Buradan ben bugün valilikten ya da Çevre Müdürlüğünden itirazları yazanlara da bir şey diyemiyorum. Keşke onlar 1993 yılında burada olsalardı. Bu plan ölçeğinde 3 bin, Mersin genelinde en az 40 bin konut ve işyeri etkilenir. Bu bizim belediyeler olarak tek başına altına gireceğimiz konular değil. Bu planlar onaylanmış. 2014’te denetim Büyükşehir’e geçiyor. Ondan öncesinde denetim valiliklerde ve Çevre Müdürlüklerinde. Bu bölgede binlerce konut var. Bu aşamada biz şu sorunla karşı karşıyayız: Biz kıyı kanununu uyguladığımızda binlerce konut birinci ellide kalıyorsa park, ikinci ellide kalıyorsa günü birlik alanı olacak. Bu insanlar bu planlara güvenerek, ruhsatlı, yapı kullanma belgesi olan yapılar olmuş. Bu sorun Mersin ölçeğinde çözülebilecek bir konu değil. Birinci elliyi, ikinci elliyi uygulasak binlerce vatandaş bize dava açacak. Uygulamasak valilik ve müdürlük bize dava açacak” ifadelerini kullandı.

VAHAP SEÇER: ORTAK ÇÖZÜM BULALIM

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de konuyla ilgili değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
“2014’ten sonra bu sorunu kucağımızda bulduk. Bu sorun, o zamanın belediyelerinin yaptığı planlar mevzuata aykırı yapılmış, yanlış yapılar yapılmış. Vatandaşla belediye karşı karşıya geliyor. Bu sadece belediyenin çözeceği iş değil. Çevre Müdürlüğü sen bizi mevzuata uygun çalışmaya zorluyorsun, bu da güzel. Hakkın var. Ama bunun sonucunda da sorunlar ortaya çıkıyor. Biz halkla karşı karşıya geliyoruz. Geriden gelen sorunlarının günahını niye bize yüklüyorsunuz. Buna ortak bir çözüm bulalım. 30 binin üzerinde konut etkilenir. Bu küçümsenecek bir rakam değil. Biz ortalığı karıştıralım demiyoruz, ortalık karışmış zaten. Ben topu oraya atalım demiyorum ama onlar da topu bana atmasınlar. Çözüm bulalım.”

Hakkında haber news24

Tekrar kontrol edin

BAŞKAN TUNCER İLE MEZİTLİ SAHİLLERİNE HAYAT GELDİ, SOLİ BEACH 20 TEMMUZ’DA AÇILIYOR

Mezitli’nin gözde sahil bölgelerinden biri olan Soli Pompeipolis Beach Parkı, 20 Temmuz Pazar günü yenilenen ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir