Ana Sayfa / DÜNYA / Ambargo ve yaptırımlara rağmen büyüyen, gelişen, güçlü Kırım

Ambargo ve yaptırımlara rağmen büyüyen, gelişen, güçlü Kırım

2014 yılında yapılan referandum ile Rusya’ya bağlanan Kırım, ABD ve Avrupalı ülkelerin ekonomik ambargo ve yaptırımları altında sekiz yıl geçirdi. Rusya Federasyonu içerisinde yer alan 22 cumhuriyetten biri olan Kırım Cumhuriyeti, 2014 yılındaki referandumdan sonra Ukrayna’dan tamamen koparak Rusya’ya entegrasyon sürecine girdi. Ukrayna’ya bağlı özerk bir cumhuriyetten Rusya Federasyonuna dahil olan Kırım Cumhuriyeti, hem devlet olarak hem de içerisinde yaşayan birçok etnik halkı barındıran demografisiyle birçok alanda ambargo ve yaptırımlara maruz kaldı.

xTarihsel bağları ve Kırım Türklerinin ana vatanı olması sebebiyle Türkiye’yi yakından ilgilendiren Kırım’daki gelişmeleri Kırım İşbirliği Teşkilatı (Rusçası: Крымсотрудничество) Başkanı Reşit Kemal As ile konuştuk.

-Kırım’ın 2014 yılında Rusyaya bağlanmasıyla başlayan son sekiz yıllık süreçte Kırım gelişti mi ya da daha mı geriye gitti?

Uçakların direkt Kırım’a inmemesi yaptırımlardan biriydi. Kırım’a direkt uçuşlar Rusya üzerinden yapılabiliyor. Bu durum her ne kadar turizmi ve ticareti olumsuz etkilemiş olsa da Rusya Federasyonunun birçok bölgesinden turist artışı şu an açığı kapatmış durumda. Kırım’ın kara bağlantısının sağlandığı Ukrayna ise Kırım’a gıda ve ticaret ambargosu uygulamıştı. Ukrayna üzerinden hiçbir ticari ürün Kırım’a gönderilmiyordu. Rusya bu konuyu da kısa sürede çözdü. Kerç boğazı üzerine inşa edilen Kırım Köprüsü ile Kırım yarımadasının kara bağlantısı sağlandı. Yine 2014 yılındaki en büyük sorunlardan birisi de elektrik idi. Ukrayna’dan gelen elektrik trafoları Ukraynalı gayri resmi milislerce patlatıldı. Bu konuda da hızlı bir çözüm bulundu ve Kırım’a Kerç boğazının altına döşenen kablo hattı ile elektrik getirildi.

Kırım’ı Türkiye başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinden iş insanları ve siyasilerden oluşan heyetler ziyaret etti. Kırım’daki ekonomik potansiyel birçok ülkenin ve iş insanının ilgisini çekiyor. Yakın gelecekte yaptırımlarda gevşeme olmasıyla birlikte Kırım’a yapılacak yatırımlarda büyüme göreceğiz. Her ne kadar ambargo ve yaptırım altında olsa da Kırım her alanda gelişimini sürdürüyor.

TÜRKİYE GARANTÖRLÜK HAKKINI KULLANMALI

-Kırıma uygulanan ekonomik yaptırımlar Kırım-Türkiye ilişkisini nasıl etkiliyor?

 Kırım’a uygulanan ekonomik yaptırımları Türkiye kendisi için fırsata çevirebilir. Tekstil, gıda, tarımsal ürünler gibi birçok ürün ihraç edebilir. 2014 öncesinde Kırım’la ticareti olan ve ABD hegemonyasında kalan Avrupa ülkelerinin yaptırımlara katılması, bir fırsat olabilir. Avrupa ülkelerinin ihraç ettiği ürünleri Türkiye ihraç edebilir. Ayrıca Kerç boğazına yapılan köprü ile Kırım üzerinden Kafkaslara karayolu ulaşımı kolaylaştı. Bir yarım ada olan ve deniz taşımacılığı için uygun konumu ile Kırım, önemli ticaret merkezi potansiyeli taşımaktadır. Kırım’ın hem karayolu ile Kafkasya ulaşımının olması hem de Karadeniz’in merkezindeki jeostratejik konumu birlikte değerlendirildiğinde daha da önem arz etmektedir.

Türkiye Kırım’la tarihsel ve kültürel bağlarını öne sürerek ambargo ve yaptırımlara karşı koyma gücüne sahiptir. Kaldı ki, Türkiye’nin Kırın Türkleri üzerinde tarihsel garantörlüğü bulunmaktadır.

AMAÇ RUSYAYI ZAYIFLATMAK

-Şu an yaşanan Ukrayna-Rusya krizini yakından takip ettiğinizi biliyoruz. Krizin temelinde ne yatıyor?

Günümüzde yaşanan Rusya-Ukrayna krizinin temeli 2013 yılındaki Kiev’deki Euro Meydan olaylarına dayanıyor. Kiev’deki olayları ABD ve Avrupalı ülkeler desteklemiş ve finanse etmişlerdir. Nitekim 2013 yılı Mayıs’ında İstanbul’da yaşanan Gezi olaylarıyla birebir benzerlik göstermektedir. Nasıl ki Gezi olaylarında yer alan örgüt ya da STK adı altındaki yapılanmalar Batılı ülkelerce finanse edildi. Bunlar sır değil bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet üyelerinin beyanlarında açıklanmıştır. 2013’teki Kiev’deki gösteriler de hemen hemen aynı karanlık odaklarca desteklenmiştir. Buradaki amaçları da güçlü bir Rusya, refah seviyesi yüksek Rusya vatandaşı istememeleridir. 2013’te başlayan olaylar günümüzde cepheye taşmış ve Rusya ile Ukrayna arasında sıcak çatışmalara sebep olmuştur. Bu gelinen noktayı Rusya hiçbir zaman istememiş her zaman müzakere ve sulh yolunu seçmiştir. Ancak geçtiğimiz Şubat (2022) ayının sonunda ABD ve İngiltere’nin talimatları doğrultusunda Ukrayna, Rusya’ya, Rus etnik gruplara karşı kışkırtılmış ve hiç istenmeyen sıcak çatışmalara sebep olunmuştur. Batı bloku tarafından uygulanan yaptırımlarla, Rusya’nın ekonomik açıdan zayıflaması istenirken bir taraftan da askeri gücü yıpratılmaya çalışılmaktadır. Ancak Rusya geçmişte olduğu gibi birçok kez yaptırımlara maruz kalmış, fakat istenildiği gibi zayıf düşmemiştir. Hem devlet olarak Rusya hem de Rusya’yı oluşturan halklar, yaptırımlar karşısında yılmayacak kadar güçlüdür.

KIRIM TÜRKLERİ ÜST DÜZEY TEMSİL EDİLİYOR

-Kırım Türkleri açısından bakarsak Rusya-Ukrayna krizi Kırımda yaşayan Kırım Türklerini nasıl etkiliyor?

Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan kriz her iki ülke için de üzücü bir olay ve Rusya’nın hiçbir zaman istemediği bir süreçti. Ancak ABD’nin Ukrayna’ya dayatmasıyla kriz oluştu. Kırım’da yaşayan Kırım Tatarları özelinde bakacak olursak, Kırım her zaman güvenli idi bugün de son derece güvenli, herhangi bir tehdit ya da tehlike mevcut değildir. Sıcak çatışmalar Ukrayna topraklarında yaşanmaktadır.

Tabi ki krizler, savaşlar sadece yaşandığı bölgeyi değil çevre bölgeleri de olumsuz etkileyebilir. Ancak Rusya-Ukrayna krizi dolayısıyla Kırım’da ne ticaret, ne iş ne de sosyal hayat olumsuz etkilenmemiştir.

Şunu da belirtmek gerekir ki, Kırım’ın 2014 yılında Rusya’ya bağlanmasının ardından Kırım Tatar dili resmi dil kabul edilmiş, onlarca sivil toplum kuruluşu kurulmuştur. Yine sosyal, kültürel faaliyetler artarak devam etmiştir. Sürgünden dönen Kırım Türkleri için Ukrayna döneminde verilmeyen arsalar hak sahiplerine verilmiştir. Kırım Türkleri kamu kurumlarında üst düzey yöneticiliklere getirilmiştir. Hatta Duma’da da temsil edilmişlerdir.

-Kırım Türkleri bu krizde nasıl bir tavır almalı?

Rusya ile Ukrayna arasında cereyan eden krizde Kırım Türkleri yapıcı bir rol izlemeli. Uç noktalarda yıkıcı söylem ve siyasetten uzak durulmalı.

2014 yılındaki referandumdan sonra bazı gruplar tek taraflı yıkıcı söylem ve siyaset içerisinde olmuşlardı. Aynı hataya bugün düşülmemelidir. Yanlış siyaset geçmişte olduğu gibi şimdi de Kırım Türklerine bir şey kazandırmayacaktır. Aklıselim olunmalı ve Kırım Türklerinin geleceği için en uygun siyaset, yol ne ise o izlenmeli.

TÜRKLERİN YAŞADIĞI BÖLGELERDE İNSANİ YARDIM ÇALIŞMASI

-Kırım İşbirliği Teşkilatı’nın krizden etkilenen bölgelerde herhangi bir insani yardım faaliyeti bulunuyor mu?

Kırım İşbirliği Teşkilatı, dost ülkelerin ve kamu kuruluşlarının temsilcilerinden, Ukrayna’nın kurtarılmış bölgelerine insani yardım sağlanmasına yardımcı olma talebiyle çok sayıda çağrı alıyor. Bu bağlamda, Kırım İşbirliği Teşkilatı olarak Herson bölgesine yardım toplamak ve dağıtmak için büyük ölçekli bir insani proje uygulamaya karar verdik. Bölgede çok sayıda Ahıska Türkleri, Kırım Tatar Türkleri ve Gagauz Türkü yaşıyor. İlk insani yardım malzemelerini Herson ve Genichesk’te teslim etmeyi planlıyoruz.

PAYLAŞIN
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  

Hakkında haber news24

Tekrar kontrol edin

Mersin’de kadınlar erkek şiddetine karşı basın açıklaması yaptı

Mersin Kadın Platformu, ülkede artan kadın cinayetlerine, transfobiye, erkek şiddetine ve cezasızlık politikalarına tepki göstererek, ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir