habernews24 herkesin haberi
MERSİN Demokratik Birlik İnisiyatifi, Mersin’in Akdeniz ilçesindeki bir düğün salonunda tanıtım toplantısı gerçekleştirdi. Kürtçe ve Türkçe “Birliğimizi birlikte inşa edelim” pankartının asıldığı toplantıya, Demokratik Birlik İnisiyatifi Eşsözcüleri Gülcan Kaçmaz Sayyiğit ve Mehmet Kamaç’ın yanı sıra kentteki birçok siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi ile çok sayıda yurttaş katıldı. Toplantı, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşuyla başladı.
İlk olarak konuşan Doğu ve Güneydoğu Dernekler Federasyonu Başkan Yardımcısı Mehmet İhsan Taş, inisiyatifin 6 ay önce kurulduğunu belirterek bu süreçte Kürdistan’da ve metropollerde çok sayıda toplantı gerçekleştirildiğini söyledi. Mersin’in yalnızca bir şehir değil, Kürt halkının uzun yıllara dayanan mücadelesinin bir parçası olduğunu vurgulayan Taş, “Mersin Kürdistan’dır. 90’lı yıllardan bu yana verilen mücadeleyle örgütlülüğünü kurarak bugüne geldi” dedi.
Ardından söz alan Demokratik Birlik İnisiyatifi Eşsözcüsü Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, “Anneler artık ağlamasın diye böyle bir inisiyatif kurduk” diyerek konuşmasına başladı. Kürtçenin bugün konuşulabiliyor olmasının verilen bedellerin sonucu olduğunu söyleyen Kaçmaz, “Bu, mücadele eden kahramanlara borcumuzdur. Bugün aynı zamanda Seyyid Rıza’nın idam yıl dönümü. Seyyid Rıza ve arkadaşları nasıl ki zalimlere diz çökmediyse, biz de onların mirasını taşıyarak diz çökmedik, onlara dert olduk. konuştu. Kürt ulusal birliği için geçmişte birçok girişim oldu ancak devletlerin çıkarları ve bazı Kürt ailelerinin iç çekişmeleri nedeniyle birlik sağlanamadı. Kürt halkı bugün birliğini sağlamak için bu inisiyatifi kurdu. Kürt sorunu; dil, kültür ve kimlik sorunudur. Özel savaş politikalarına maruz kalıyoruz, özellikle kadınlara yönelik yoğun saldırılar var. Biz bu sorunlara karşı dayanışma ve mücadele inisiyatifi oluşturduk” dedi.
‘SÜRECİN ÖNCÜSÜ OLACAĞIZ’
Konuşması sırasında salonda polislerin kamera çekimi yapmasına tepki göstermesi üzerine konuşmasını yarıda kesen Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, polislerin salon dışına çıkarılmasının ardından devam ederek, bu uygulamanın Mersin’de yürütülen çalışmaları hedef alan sistematik bir tutumun göstergesi olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “20’nin üzerinde toplantı yaptık ve Mersin’de bir yerde bir kez daha böyle bir durumla karşılaşmayı kınıyoruz. Sizin bu politikalara, kurduğunuz engellere halkımız diz çökmedi; bu da size dert olsun. Bu halk evlatlarını yitirdi, toprağından edildi ancak Kürtlüğünden vazgeçmedi. Sayın Öcalan’ın 27 Şubat’ta başlattığı Barış ve Demokratik Toplum Süreci toplumda büyük bir coşku ve heyecan yarattı. Biz Kürt halkı olarak bu sürece birliğimizi kurarak destek vereceğiz. Beko’lara geçit vermeyeceğiz. Bu yüzyıl Kürtlerin yüzyılı olmalıdır. Nasıl Kobane ruhuyla sahiplendiysek bugün de Kobane ruhuyla bu süreci sahipleneceğiz. Bu halk yıllardır özel savaşlara maruz kalıyor ama hiçbir zaman diz çökmedi. Kürt sorunu dilin, kültürün ve kimliğin hedef alınmasıdır. Biz birliğimizi kurarak hem kendi geleceğimizi hem de halkımızın iradesini koruyacağız. Bu yüzden diyoruz ki Kürtlerin birliği bu sürecin merkezindedir. Ve biz kadınlar, bunun öncüsü olacağız.”
‘ULUSAL BİRLİĞİ KURMAK ZORUNDAYIZ’
Ardından söz alan Demokratik Birlik İnisiyatifi Eşsözcüsü Mehmet Kamaç, Kürtlerin tarih boyunca birlik olmamasının ağır sonuçlar doğurduğunu belirterek konuşmasına başladı. Kamaç, Ortadoğu’nun yeniden şekillendiği bir dönemde 60 milyonluk Kürt halkının görmezden gelinemeyeceğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Herkes biliyor ki Kürtler bu coğrafyanın yerlisidir, dışarıdan gelenler ise bizi inkâr edenlerdir. Binlerce yıldır inkâra karşı verilen mücadeleyle bugünlere geldik. Seyyid Rıza’ları anıyoruz. Torunlarınız mücadelenizi unutmadı ve unutmayacak. Kürt halkı ne Zilan’ı, ne Enfal’i, ne Dersim’i, ne Roboski’yi ne de Kobane’yi unutmayacak. Bunların bir daha yaşanmaması için ulusal birliğimizi sağlamak zorundayız. Orta Doğu yeniden dizayn edilirken kimse 60 milyonluk bir halkı görmezden gelemez. Gece gündüz çalışacağız.”
